Daha fazla hava durumu tahmini: 15 gunluk hava durumu

Damga Vergisinde Yeni Yük: %50’lik Artış Mükellefi Zorluyor6 Eylül 2025 - 13:23, Cumartesi


Ayşe İşçi

Türkiye’nin enflasyonla mücadelesi sürerken, vergi politikaları mükellefin omzuna yeni yükler bindirmeye devam ediyor. 6 Eylül 2025 tarihli ve 10364 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Resmî Gazete’de yayımlanan düzenleme, beyanname damga vergilerinde ortalama %50’lik bir artış getirdi. Yeni tutarlar 1 Ekim 2025 itibarıyla yürürlüğe girecek.

Yeni Tutarlar  

BEYANNAME TÜRÜ        ESKİ TUTAR        1 EKİM İTİBARİYLE          DEĞİŞİM ORANI

Yabancı memleketlerden gelen posta gönderilerinin gümrüklenmesi için verilen liste beyannamelerinde her gönderi maddesi              4,80 TL 7,00 TL %46

 

Yıllık gelir vergisi beyannameleri               672,40 TL            1.000 TL              %49

Kurumlar vergisi beyannameleri               898,20 TL            1.350 TL              %50

Katma değer vergisi beyannameleri         443,70 TL            665 TL   %50

Muhtasar beyannameler              443,70 TL            665 TL   %50

Diğer vergi beyannameleri (damga vergisi beyannameleri hariç)               443,70 TL            665 TL           %50

Gümrük idarelerine verilen beyannameler           898,20 TL            1.350 TL              %50

Belediye ve il özel idarelerine verilen beyannameler        329,30 TL            495 TL   %50

Sosyal güvenlik kurumlarına verilen sigorta prim bildirgeleri        329,30 TL            495 TL   %50

5510 sayılı kanun kapsamında aylık prim ve hizmet belgelerinin birleşik verilmesiyle oluşan beyannameler    526 TL   790 TL   %50

 

 

Zorunlu Maliyetler Küçük Esnafı Zorluyor

 

Bu artış, kağıt üzerinde bir rakam güncellemesi gibi görünse de reel ekonomide çok daha derin etkiler yaratacak. Özellikle küçük esnaf ve girişimciler için zorunlu maliyetlerin artması artık dayanılması güç bir noktaya geldi.

 

Ayakta kalmaya çalışan küçük işletmeler, KDV, muhtasar ve SGK bildirgeleri gibi her ay düzenli verdikleri beyannamelerde ciddi ek yükle karşılaşıyor. Örneğin sadece muhtasar beyannameler için yıllık damga vergisi 5.324 TL’den 7.980 TL’ye çıkıyor. Bu, küçük bir işletme için bazen bir aylık kira ya da işçi maaşı kadar bir maliyete denk geliyor.

 

İşletme Kapanışları Kapıda

 

Ülke geneline baktığımızda bu artışların işletme kapanışlarını hızlandıracağı açıkça görülüyor. Zorunlu maliyetlerin sürekli artması, girişimcilerin fiili faaliyete girip kendi işletmesini kurma isteğini kırıyor. Üretime katkı sağlamak, istihdam yaratmak isteyen küçük esnaf daha ilk adımda bu yüklerle karşılaştığında cesaretini kaybediyor.

 

Bu tablo, sadece ekonomik değil, sosyal bir risk de taşıyor. Çünkü işletmeler kapandığında işsiz kalan her birey işsizlik oranını yukarı çekerken, ülkenin üretim kapasitesi de daralıyor. Başka bir ifadeyle: Vergi artışları ile bütçe gelirleri kısa vadede artarken, orta ve uzun vadede işsizliğe, üretim kaybına ve kayıt dışılığa yol açıyor.

2026’ya Girerken Yeni Bir Dalga

 

Unutulmamalı ki bu artışlar sadece 2025 son çeyreğini ilgilendirmiyor. 2026 yılında yeniden değerleme oranıyla bu rakamlar bir kez daha güncellenecek. Yani üç ay sonra mükellefi bekleyen yeni bir zam dalgası daha var. Bu durum, planlama yapmak isteyen işletmelerin öngörülerini boşa çıkarıyor, uzun vadeli yatırım isteğini azaltıyor.

Çıkış Yolu Ne Olmalı?

               1.           Elektronik Olan Damga Vergisi: Arkaik bir uygulama olan Damga vergisinin ya tamamen kaldırılmalı yada minimize tutarda kalması sağlanmalı.

               2.           Küçük Esnafa Muafiyet: Düşük cirolu KOBİ’ler ve yeni girişimciler damga vergisinden muaf tutulabilir.

               3.           İstihdamı Teşvik Eden Düzenlemeler: İşçi çalıştıran işletmelere beyanname damga vergisinde indirim sağlanabilir.

               4.           Şeffaflık ve Gerekçe: Kamuoyuna bu artışların ekonomik gerekçesi açıkça anlatılmalı.

 

 

Sonuç

 

Damga vergisindeki bu sert artış, özellikle küçük esnaf ve girişimcilerin ilerlemesini engelleyip işletme kapanışlarına sebep olma potansiyeli taşıyor. Bu da sadece ticari hayatı değil, ülkenin istihdamını ve üretim gücünü doğrudan tehdit ediyor.

 

Vergi adaleti, yalnızca devletin kasasına giren gelirle değil, mükellefin sırtına binen yükün taşınabilirliğiyle ölçülür. Eğer küçük esnaf ve girişimciler bu yükü taşıyamazsa, kaybeden yalnızca bireyler değil, bütün toplum olacaktır.

 

YASAL UYARI:Haber portalımız 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na uygun olarak yayınlanmaktadır Yayınlanan fotoğrafların yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, önceden yazılı izin gerektirir. Portalımızda yayınlanan haberler ise, kaynak gösterilmek ve portalımızın ilgili sayfasına link verilmek koşuluyla yeniden yayınlanabilir.

Çok Okunanlar

  1. Bugün
  2. Dün
  3. Bu Hafta
  4. Bu Ay

E-Posta Listesi

Adınız E-Postanız